29 Mart 2011 Salı

SİNESPOR ( The Fighter - Dövüşçü)

The Fighter (Dövüşçü)

Tür: Biyografi, Dram, Spor
Yönetmen: David O. Russell
Gösterim tarihi: 2010
Senaryo: Scott Silver, Paul Tamasy, Eric Johnson, Keith Dorrington
Yapım:
2010 ABD – 115 dak.
Oyuncular:
Mark Wahlberg, Christian Bale, Amy Adams, Melissa Leo, Mickey O'Keefe, Jack McGee

Boks ve Sinema yan yana gelince aklımıza hemen Rocky serisi gelir. Rocky dışındaki filmlerden biri 1979 yapımı başrolünü Jon Voight (Kendisi Anjelina Jolie’nin babası dır.) oynadığı The Champ (Şampiyon) dır. 2010 yapımı olsa da ülkemizde 2011 de vizyona giren The Fighter (Dövüşçü) da bu filmlerin yanında bir yer buldu.


Gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkan film, iki boksör kardeşin hikâyesini anlatmakta. Dicky Eklund (Christian Bale) ailenin büyük oğludur. Dicky boksa geri dönmeyi hayal eden ama bunun için pek de çalışmayan sorumluluktan uzak bir karakterdir. Uyuşturucu batağına düşmeden önce geleceği parlak bir boksördür. Hatta zamanın en iyi boksörlerinden Sugar Ray Leonard’ı yere sermiştir. Her fırsata onu nasıl yere serdiğini anlatır durur. Bir televizyon kanalı Dicky’nin hayatını belgeselleştirmektir. Dicky ile birlikte mahallede gezip çekimler yapılmaktadır.


Ailenin reisi ise tam 9 çocuk sahibi (Fiziğine bakınca nasıl sorusu akla geliyor) Alice Ward (Melissa Leo) dır. Otoriter bir anne olan Alice çocuklarının hayatları üstünde aşırı hakimiyet kurmuştur. Onlar için neyin doğru olup olmayacağına kendisi karar vermektedir. Ailenin ikinci oğlu ise Dicky’ye nazaran daha içine kapalı ve sakin olan Micky Ward (Mark Wahlberg) dır. Micky aynı babadan olmasa da, öz ağabeyi gibi Dicky’yi sevmekte, saygı duymakta ve hayran olmaktadır. Küçük yaşlarından beri onunla antrenman yapmakta ve bir gün onun gibi zirveye çıkmayı hayal etmektedir.

Micky’yi maçlara hazırlayan Dicky, sorumsuzluğu ve arkadaşlarıyla katıldığı uyuşturucu partileri yüzünden antrenmanları aksatmaktadır. Bu durum Micky’nin hoşuna gitmese de annesi ve ağabeyine karşı gelmeyi göze alamamaktadır. Tam da kendi içinde çelişkiler yaşarken Charlene Fleming (Amy Adams) adında bir barmen kızla tanışır. Charlene en az Alice kadar hırslı bir kadındır. Üniversiteyi yüksek atlama bursu ile okumaktayken yarıda bırakmıştır.

Aile bağları Alice’in hırsı, Dicky’nin sorumsuzlukları yüzünden sarsılan Micky’nin yeni akıl hocası Charlene olmuştur. Micky’i, Dicky ve Alice den uzaklaşması gerektiğini düşünmektedir genç kadın. Dicky ve Alice ise bu işten hiç memnun olmamışlar ve özellikle Charlene karşı nefret duymaya başlamışlarıdır. Micky bir karar vermelidir. Ailesi mi? Kariyeri ve âşık olduğu kadın mı? Bu zor sınavda tüm aileyi çeşitli zorluklar beklemektedir.

Uyarlama senaryosu ve oyunculuklarıyla öne çıkan film de, karakterlerin gerçekçiliği izleyiciyi filme çeken en büyük etken. Filmin konusu aile bağları üzerine kurulmuş olmasının yanında bir gölgeden çıkış hikayesi de diyebiliriz. Abisinin kazandığı göreceli başarının altında ezilen bir boksörün kendi ayakları üzerine dikilme hikayesini anlatmakta film.


Aday gösterildiği 7 dalda iki Oscar kazanan (Christian Bale En İyi Yardımcı Erkek - Melissa Leo da En İyi Yardımcı Kadın) filmde oyuncular o kadar iyi bir performans sergiliyor ki, hangi karakteri başrol de olduğunu filmin sonuna kadar karar veremiyoruz. Filmin sonunda kısada olsa görünen gerçek Dicky Eklund ve Micky Ward’a dikkat ederseniz Christian Bale ve Mark Wahlberg nasılda karakterleri birebir canlandırdıklarını anlarsınız. Ayrıca filmde ilk kez Oscar’a (En İyi Yardımcı Kadın) aday gösterilen Amy Adams ödülü rol arkadaşına kaptırsa da ilgiyi üzerine çekmeyi başardı. Hatta yeni çekilecek olan Süperman filminde Lois Lane rolünü kaptı.


Sonuç olarak konusu ve oyunculukları için muhakkak seyredilmesi gereken bir film The Fighter (Dövüşçü).


İyi Seyirler…


Detaylı bilgi:http://www.imdb.com/title/tt0964517/

2 yorum:

  1. İşte merak ettiğim film. Peki izledin mi? Yorumlarını alabilir miyim?

    YanıtlaSil
  2. @ Murat Akçiçek izlemediğim filmi buraya koymuyorum :) Açıkçası karakterlerin gerçek hayattan olmaları filmin artısı. Oyunculuklar da bu artıyı fazlasıyla tamamlıyor. Zaten oyunculuklara üç dalda Osccar adaylığı getirdi. Bunlardan ikisini de kazandı. Sonuç olarak tavsiye ederim, güzel film.

    YanıtlaSil