24 Haziran 2010 Perşembe

K'naan - Waving Flag

Dünya kupaları öncesinde resmi şarkı adetti bu kupada da devam ediyor. Sanırım Fransa 98 de Ricky Martin'in seslendirdiği The Cup of Life parçasından gelen bir adet. 2010 Güney Afrika Dünya Kupası resmi şarkısının videosu ve sözlerini paylaşıyorum.




Ooooooh Wooooooh, Ooooooh Wooooooh

Give me freedom, give me fire, give me reason, take me higher
See the champions, take the field now, you define us, make us feel proud
In the streets our heads are lifting, as we lose our inhibition,
Celebration, it surround us, every nations, all around us

Singing forever young, singing songs underneath that sun
Lets rejoice in the beautiful game,
And together at the end of the day.
We all say

When I get older I will be stronger
They’ll call me freedom, just like a wavin’ flag
When I get older I will be stronger
They’ll call me freedom, just like a wavin’ flag
So wave your flag, now wave your flag, now wave your flag

Oooohhh, Oooooooooh wooooohh, Oooooooooh wooooohh

Give you freedom, give you fire, give you reason, take you higher
See the champions, take the field now, you define us, make us feel proud
In the streets our heads are lifting, as we lose our inhibition,
Celebration, its around us, every nations, all around us

Singing forever young, singing songs underneath that sun
Lets rejoice in the beautiful game,
And together at the end of the day.
We all say

When I get older I will be stronger
They’ll call me freedom, just like a wavin’ flag
When I get older I will be stronger
They’ll call me freedom, just like a wavin’ flag
So wave your flag, now wave your flag, now wave your flag
Now wave your flag (4x)

Oohhoooohh Woooh Ohohooooh Wooohoooh

We all say
When I get older I will be stronger
They’ll call me freedom, just like a wavin’ flag
When I get older I will be stronger
They’ll call me freedom, just like a wavin’ flag
So wave your flag, now wave your flag, now wave your flag
Now wave your flag (4x)

Oooooh woowoo ooh Wooo ooohh ooohoh
And everybody will be singing it
Oooooh woowoo ooh Wooo ooohh ooohoh
And we all will be singing it

21 Haziran 2010 Pazartesi

SİNESPOR (VICTORY)



Victory (Zafere Kaçış)


Tür:
Aksiyon , Dram , Spor , Savaş
Gösterim Tarihi:
1981
Yönetmen:
John Huston
Senaryo:
Yabo Yablonsky, Djordje Milicevic, Jeff Maguire
Yapım:
1981, ABD, 116 dak.
Oyuncular:
Sylvester Stallone, Michael Caine, Pelé, Bobby Moore, Max von Sydow

Bu hafta tarihte biraz gerilere gideceğiz. Beyazperde de bu güne kadar çekilmiş spor konulu kalburüstü filmlerden biri Victory'i yeniden hatırlatmak istedim. Futbol konulu filmler içinde belkide en iyisi. Sporu konu almasının yanın da dönem filmi olması da filmin birçok özelliklerinden sadece biri. Oyuncu kadrosunun birçoğunun zamanın dünyaca ünlü futbol yıldızlarından olması da gerçekçiliği artırıyor.

Dünyanın her yerinde kıyametin koptuğu senelerdeyiz. 2. Dünya Savaşı tüm hızıyla devam etmektedir. Almanya da iktidarda bulunan Nazi’ler (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) savaş alanının dışında da tüm hızla propaganda yapmaya devam etmektedirler. Henüz savaşın ortalarıdır ve Almanlar Müttefiklere nazaran daha üstün durumdadır. Bu durum Nazi’lerin Ari ırk saplantılarıyla birleşince kibirleri en uç noktaya yükselmiş bulunmaktadır.

Savaş sırasında esir düşen birçok Müttefik askeri değişik kamplarda tutulmaktadırlar. Kamplardaki şartlar iyi olmamakla beraber uluslar arası antlaşmalar yüzünden de belirli şartlar iyi kötü sağlanmaktadır. Öykümüz bu kamplardan birinde geçmektedir. Savaş tutsağı olan Yüzbaşı John Colby (Michael Caine) savaş öncesinde İngiltere Milli takımında top koşturmuş bir futbolcudur. Futbolla ilgili olan birçok kişi kendisini tanımaktadır. Aynı kampa yeni komutan olan Binbaşı Karl Von Steiner (Max von Sydow) bir futbol tutkunudur ve kampa gelir gelmez Colby’i tanımıştır. Futbol üzerine sıksa konuşur ikili. Steiner insani değerli yüksek bir subay olmasının yanında Almanya’nın savaşı kazanması için elinden geleni yapmaya hazırdır.


Steiner’in aklına çok parlak bir fikir gelir. Esir Müttefik askerle ile Almanya arasında bir maç yapmayı planlamaktadır. Almanların işgali altında bulunan Paris’te Müttefikleri yenerek propaganda yapmak istemektedir. Bu durumu Colby’e açan Steiner ilk başta olumsuz yanıt almıştır. Bir toplama kampının zorluklarında yaşam mücadelesi veren askerlerin seçkin bir takımı yenmesi imkânsız gibidir. Fakat kamptaki üst rütbeli esir Müttefik subaylar bu maçı kamptan kaçma fırsatı olarak görürler ve Colby’i maçın yapılması ve takımın başında oyuncu koçluk yapması için baskı yaparlar.

Colby’i istemeyerekte bir takım kurmaya başlar. Kamp yetkililerinden bu maç karşılığında birkaç isteği de olacaktır bu arada. Kampın en uçarı karakterlerinden Yüzbaşı Robert Hatch (Slyvester Stallone) de bu maçtan haberdar olmuş ve yardımcı antrenör olmak için Colby’nin kafasını ütülemektedir. Hatch defalarca kamptan kaçmaya çalışan ama her defasında yakalanıp geri gelen biridir. Colby asi karakteri yüzünden ayak bağı olmasını istememektedir Hatch’i.

Oyuncu seçmeleri sırasında Trinidad aslı bir asker dikkat çeker. Luis Fernandez (Pelé) topa hâkimiyeti sayesinde topla akrobatik hareketler yapmasının yanında oyun becerisi de yüksektir. Bu seçme takıma diğer kamplarda bulunan Doğu Avrupa da ki ülkelerde savaş öncesi top koşturan askerlerde dahil edilmiştir. Bu oyuncuların gelişi dört gözle beklenmektedir. Ama tüm kampı bir sürprizde beklemektedir.


Kamptan kaçış planları bu maçın oynanmasına mani mi olacak? Yoksa maç oynanacak mı?


Filmin en önemli yönünden bahsetmiştim. Gerçek yaşamda da futbolcu olan oyuncuların rol alması filmin kalitesini ciddi bir şekilde arttırmış. Tabi bu futbolcular içinde günümüze kadar şöhreti ulaşan Pele’yi ilk başta saymak gerekir. Yeşil sahalardaki kadar iyi olmasa oyunculuk konusunda da çok fazla sırıtmamış gözüküyor. Bunun dışında Michael Caine her zamanki gibi oyunculuk konusunda üst performansını sergilemiş. Slyvester Stallone ise avantür tabir ettiğimiz filmlerin önde gelen yıldızı ve bu filmde de kendine düşen görevi yerine getirmiş bulunmaktadır. Max von Sydow ise ülkemizde pek bilinmeyen değerli aktörlerden biri. Kendisini son olarak 2010 yapımı olan Robin Hood filminde seyrettiğimizi belirtirim. Filmde Sir Walter Loxley rolünü üstlenen aktör ilerlemiş yaşına rağmen güzel bir performans sergilemişti.

Victory (Zafere Kaçış) Moskova Film Festivalinde 1 adet adaylığı bulunan film sadece sporseverlere değil tüm sinemaseverlere hitap etmektedir. Senaryosundan oyuncu kadrosuna kadar güzel bir film çıkmış kanımca. Filmi seyretmenin yanında koleksiyon amaçlı olarak da elinizde yer almasını öneririm.

İyi seyirler…



Detaylı bilgi: http://www.imdb.com/title/tt0083284/

19 Haziran 2010 Cumartesi

VE LAKERS ŞAMPİYON

NBA tarihinin en çok şampiyonluk kazanan iki ekibi Boston Celtics ve Los Angeles Lakers 2009–2010 Final Serisi 7. maçında karşılaştılar. Rakibini 83-79 yenen Lakers Şampiyonluk yüzüğüne üst üste ikinci defa kazandı.

Lakers bu galibiyetiyle 2 sezon önce kaybettiği final serisinin rövanşını da almış oldu. Bu şampiyonlukla beraber Lakers 16. şampiyonluğunu kazanmış oldu. Boston Celtics ise hali hazırda 18 şampiyonlukla NBA tarihinin en çok şampiyon olan takımı.
Maçın başlamasından ancak 3 dakika geçtikten sonra ilk sayı Lakers’ın oyun kurucusu Derek Fisher tarafından geldi. Pota altı mücadelesinin çok yoğun geçtiği ilk bölümle iki takımında bu maçı kolay kolay bırakmayacağını gösterdi. Lakers’ın yıldızı Kobe Bryant ilk basketini 8. dakika içinde bulabildi. İlk çeyreğin son 5 dakikasında 13 – 3 seri yakalayan Boston, ilk çeyreği 23 – 14 önde bittirdi.

Lakers ikinci çeyreğe üst üste sayılarla başladı. Boston hücumda zorlanması Doc Rivers’ın molasını getirdi. Mola dan sonra da toplanamayan Boston son 5 dakikaya girerken 2 sayı geriye düştü. Çeyreğin sonları yaklaşırken Rondo ve Garnett’ın sayıları Boston’u öne geçirdi ve soyunma odasına Boston 40 – 34 önde gitti.

İkinci yarıya da Boston hızlı başladı ve fakı on bir sayıya çıkardı. Boston’un 7–0 lık serisini Kobe’nin attığı basketler bozdu. Üçüncü çeyreğin son 5 dakikasında Lakers başarılı savunmasıyla Boston’a 3 sayı attırdı sadece. Odom ve Artes’in sayıları ise farkı eritmeye başladı. Üçüncü çeyrek böylece Boston’un 57 -53 sayıyla üstün bittirdi.

Sezonun son çeyreği finale yakışır mücadele ile başladı. Bitime 7.20 dakika kala durumu eşitledi. Çeyreğin sonlarına doğru karşılıklı basketlerle devam etti. Acak ev sahibi avantajını kullanan Lakers maçı 83 – 79 kazanan taraf oldu.

Seriyi 4-3 yapan Los Angeles Lakers 2009 -2010 sezonunu şampiyon olarak bittirdi. Kobe Braynt Final serisinin en değerli oyuncusu seçildi.

Kobe Bryant(LAL): 23 sayı - 15 ribaund - 2 asist
Pau Gasol(LAL): 19 sayı - 18 ribaund - 4 asist - 2 blok
Ron Artest(LAL): 20 sayı - 5 ribaund - 1 asist
Paul Pierce(BOS): 18 sayı - 10 ribaund - 2 asist
Kevin Garnett(BOS): 17 sayı - 3 ribaund - 2 asist
Rajan Rondo(BOS): 14 sayı - 8 ribaund - 10 asist



16 Haziran 2010 Çarşamba

Lakers 3 - Boston 3 (Kıran Kırana)


Uzun zamandır NBA de buna benzer bir Final serisi oynanmamıştı. NBA Final serisinin bu zamana kadar ki genel eğilimi 4 - 2 skoru idir. Bu seri ise bahsettiğim gibi tamamıyla farklı oldu . İki sene önceki seride Boston'un ezici üstünlüğü vardı. Bu sefer dengeler eşit görünüyor.


Bu sabaha karşı oynanan serinin 6 maçında bu sefer sahadan gülerek ayrılan taraf Boston Celtics'i 89-67 yenen Los Angeles Lakers seriyi 3 - 3 'e getirdi. Böylece seri 7. maça uzamış oldu. Karşılaşma Garnett ve Bryant'ın karşılıklı attıkları sayılarla başladı. İlk çeyreğin geneli bu şekilde geçerken takımlar arasındaki sayı farkı artmadı ve iki takımda maçta aralıklarla öne geçtiler. İlk çeyreğin sonlarına doğru Boston pivotu Kendrick Perkins ribaund mücadelesinde sakatlandı. Oyuna devam edemeyen pivot soyunma odasına gitmek zorunda kaldı. Çeyreğin sonunda Lakers farkı açmaya başladı. İlk çeyrek Lakers'ın 28 -18 üstünlüğüyle bitti.

İkinci çeyrek karşılıklı sayılarla başladı. Lakers yedekleri Vujacic ve Farmar oyunun iki tarafında etkili oldular ve fakın açılmasında etkili oldular. Farkı 22 sayıya çıkaran Lakers yarı sonunda soyunma odasına 51 - 31 üstünlükle girdi.

İkinci yarı Perkins'in yokluğunu savunmada iyice hisetmeye başladı Boston. Savunma da zorlanan Boston, Rajon Rondo'nun sayılarıyla maçta varlık göstermeye çalıştı. Ancak Lakers hücumları farkı 25 sayıya kadar çıkardı. ve üçüncü çeyrek 76 - 51 önde bitirdi.

Son çeyrekte maçın geneli gibi Laker'ın üstünlüğü ile başladı. Çeyreğin tamamınında kontrolü basketbolunu oynbayan Lakers maçı 89 - 67 kazandı. Maçla ilgili önemli notlardan biri Pau Gasol'un 1 asist eksikle Triple-Double'ı kaçırmasıydı. Serinin son maçı perşembeyi cumaya bağlayan gece saat: 04.00 de Los Angeles Lakers'ın sahasında oynanacak.

Pau Gasol (LAL): 17 sayı - 13 ribaund - 9 asist - 3 blok
Kobe Bryant (LAL):
26 sayı - 11 ribaund - 4 top çalma - 3 asist
Ron Artest (LAL):
15 sayı - 6 ribaund
Ray Allen (BOS):
19 sayı
Paul Pierce (BOS):
13 sayı - 4 ribaund - 2 asist
Kevin Garnett (BOS):
12 sayı - 65 ribaund - 3 asist
Rajon Rondo (BOS):
10 sayı - 6 asist - 5 ribaund - 2 top çalıma

İstatistikler:
http://www.nba.com/games/20100615/BOSLAL/

15 Haziran 2010 Salı

Vuvuzela Dünya Kupası 2010


Her dört sene de bir gerçekleşen güzel bir şölendir Dünya Kupası. Dünyadaki tüm futbol severler dört gözle bekler mayıs sonu haziran başını. Bende bu grubun içinde mütevazı bir yer teşkil ediyorum.

Bu sene de aynı beklentilerle haziran ayına geldik. Kupa başladı. Fakat sanki bir lanet dolaşıyor kupanın üzerinde. Başlamadan önceki bir ay içinde yıldız futbolcuların birbirleriyle yarışırcasına sakatlanması ile başladı her şey. Dünya Kupasını zevkli ve izlenir kılan birçok yıldız Güney Afrika da yoklar. Açıkçası Afrika kıtasında yapılacak ilk dünya kupası olması sebebiyle bu kıtadan korkan yıldızlar mazeret mi uyduruyorlar sorusu gelmedi değil akılıma. Daha sonra esas can sıkıcı kısım olan Vuvuzela ortaya çıktı. FİFA maalesef bu saçma sapan ne olduğu belirsiz alete izin verdi. Maçlar başladı evlerimiz arı vızıltıları ile doldu. Şua ana kadar hiçbir maçı 90 dakika izletmedi bana bu alet.

Ardından Kupanın resmi topu olan Adidas Jabulani tartışma konusu oldu. Özellikle İngiltere kalecisi Grenn’in yediği hatalı golden sonra topun eksenin de bir sapma olduğundan topun balondan farksız olduğuna kadar birçok yorum getirildi. Topa suç bulmak kolaydı ama benim takip ettiğim kadarıyla kupa öncesi İngiltere takımının en zayıf yerinin kalesi olduğu konuşuluyordu. Yorum size kalmış.

Bir diğer sorun ise seyirci azlığı gibi görünüyor. Bazı maçlarda bilet satılmasına rağmen seyircilerin maça gelmemesi veya gelememesi. Ve yeteri sayıda bilet satılamaması. Bence gelir seviyesi düşük olması ev sahibi seyircilerin, güvenlik sorunu ise dış ülkelerden gelen seyircilerin sayısını azaltmıştı. Ülkenin %50 sinin yoksulluk sınırının altında olması zaten satılmayan biletleri açıklar sanırım. Güney Afrika da insanlar o kadar kötü şartlarda yaşıyorlar ki insanların barındıkları barakaları görseniz, Türkiye deki gecekondular saray yavrusu olarak tabir edebiliriz. Son yapılan 5 kupa dünyanın geri kalanına göre gelir seviyesi yüksek ülkelerde düzenlenmişti.

Bu şartlar Güney Afrika’nın iç sorunları ama benim özellikle canımı sıkan ve takip etmemi zorlaştıran sorun Vuvuzeladır. Şu ana kadar tribün şovu olarak bir çok enstrüman gördük ve hepsi bize güzel tınılar olarak döndüler ama bu Vuvuzela denen yerel enstrüman tamamıyla ses kirliliği yaparak seyir zevkini kötü yönde etkiliyor. Ben en çok merak ettiğim bu aletin (enstrüman demek istemiyorum) bütün kupa boyunca statlarda vızıldamaya devam edecek mi? İkincisi ise kupayı sabote eden bu aletin ekran başındaki seyircilerin sayısını kaç kat aşağıya indirdiğidir. Ulusal değerlere saygımız her zaman vardır fakat bu değerler diğer insanları aşırı derece de rahatsız ediyorsa bu büyük bir sorundur. Aralıksız şekilde yapılan bu işkence tribündeki insanları ve sahadaki futbolcuları nasıl etkilediğini çok merak ediyorum. Daha da kötüsü bu alet yasaklanmasa ilerde bizim statlarımızda da aynı işkencenin devam etmesi. Bence futbol severler olarak bu alete karşı tavrımızı göstermemiz gerekiyor.

Zevksiz futbola ise ne yapılacağını bilemiyorum açıkçası. Bu yazımı yazdığım zamana kadar oynanan 13 maçta sadece Almanya- Avustralya maçında 2 gol üzerine çıkıldı. Sayılarla seyir zevkinin iyi ya da kötü olduğunu saptayamayabiliriz. Ama çevremdeki insanlar ve takip ettiğim görsel ve yazılı medya da aynı görüş hâkim. Bir türlü istenilen hareketli futbol oynanmıyor. Umarım bu kötü futbol ilk maçların verdiği stresten kaynaklanıyordur.

Bu olumsuzlukların ardından bir de komplo teorisi beliriyor kafamda açıkçası. FİFA bundan sonraki Dünya Kupasına aday olacak gelir seviyesi düşük ülkelere bir engel teşkil etmek için bir kupayı hiçe mi sayıyor. Bakın bu kupayı sizin gibi bir gelir seviyesi düşük ülke yaptı ama seyirci oranları çok düştü onun için adaylıktan vazgeçin demeye mi getirecekler ilerde. Çünkü bu kupa başarılı geçerse Güney Afrika gibi gelir durumu düşük birçok ülke başvurmaya başlayacaktır FİFA’ya ve belli bir baskı oluşacaktır. Bilmiyorum benim şu anki durum karşısında yaptığım farazi bir komplo teorisi olabilir ama aklıma düşmedi değil.

Kupanın logosundaki futbolcu silueti umarım ayağı kayan bir futbolcunun değil de röveşata çeken futbolcu olarak kalır. Bir dahaki yazımda tüm yazdıklarım olumlu yolda değişir ve yazım ama bazı düşüncelerde hatalıymışım derim. Tabi Vuvuzela hakkında düşüncemin değişmeyeceği kesin.

Vuvuzelasız seyirler diliyorum…


14 Haziran 2010 Pazartesi

Lakers 2 - Boston 3 (Avantaj Boston da)


Açıkcası seyredemediğim için maçı çok fazla yazabileceğim bir şey yok. Ama bir yazı serisi olarak başladığım için ufak bilgiler vereyim diyorum.
Bu gün sabaha karşı oynanan NBA 2009 - 2010 Final serisi beşinci maçında Boston Celtics, kendi evinde Los Angeles Lakers'ı 92-86 yenerek serideki durumu 3-2 getirerek büyük avantaj sağladı.
Seriye ilgili bir not söylemek gerekirse, ilk defa üst üste 2 maç kazanan takım Boston oldu. Altıncı maç Los Angeles'ta Staples Center'da oynanacak.

Paul Pierce (BOS): 27 sayı - 2 ribaund - 2 asist
Kevin Garnett (BOS):
18 sayı - 10 ribaund - 3 asist - 5 top çalma - 2 blokla
Rajon Rondo (BOS): 18 sayı - 5 ribaund - 8 asist - 7 top kaybı
Kobe Bryant (LAL): 38 sayı - 5 ribaund - 4 asist

İstatistikler: http://www.nba.com/games/20100613/LALBOS

11 Haziran 2010 Cuma

Lakers 2 - Boston 2 (Seriye denge geldi.)


Bu sabah saatlerinde oynanan serinin dördüncü maçında Boston Celtics, Los Angeles Lakers’ ı 96 – 89 yenerek seride durumu 2-2 ye getirmeyi başardı.

Dördüncü maç iki takımında karşılıklı basketleriyle başladı. Boston cephesinde Paul Pierce hücumlarda takımını sürüklemeye başladı ilk çeyrekte. Pierce’ın asistini Nate Robinson üç sayı ile bitirdi ve dengeli geçen ilk çeyrek sonunda Boston 19-16 önde bittirdi.

İkinci çeyrekte ilk çeyrek gibi karşılıklı sayılarla başladı. İkinci çeyreğin ortalarına kadar süren karşılıklı basketlerden sonra Kobe kelimenin tam anlamıyla sazı eline aldı ve farkı Lakers adına 8 sayıya kadar çıkardı. Boston hücumu da cevap vermekte geç kalmadı ve farkın açılmasını engellediler. Bitime iki buçuk dakika kalırken Pierce ve Kobe nin 12 şer sayıyla takımlarının en fazla sayı atan skorerleri oldular. Garnett’ın son saniye basketiyle ilk yarıyı 45 – 42 Lakers’ın üstünlüğüyle girildi.

Boston’un seri boyunca devam eden düşük şut yüzdesiyle üçüncü çeyreğin ilk yarısında da devam etti. Fakat buna rağmen Lakers’ın top kayıpları skorun dengede kalmasını sağladı. Çeyreğin yarısını geçerken skor boardda hareketlenme başladı. Boston uzun bir aradan sonra öne geçti. Böylece maç tekrar karşılıklı sayılarla geçmeye başladı. Kobe, Lakers hücumlarını sırtladı ve üst üste 3 sayılıklarla takımını maça ortak etmeye devam etti. Son çeyreğe Laker’ın 62 – 60 önde girmeyi başardı.

Dördüncü çeyrekte maça Glen Davis damgasını vurmaya başladı. Hücumlarda etkili olmaya başlayan ve takımını sürükleyen Davis cücesinden beklenmeyecek kadar çevik hareketler yaparak maçın temposunun artmasını sağladı. Boston farkı artırmaya başardı çeyreğin ortalarına geldiğimzide. Nate Robinson ve Rasheed Wallace teknik fauller aldılar arka arkaya. Buna rağmen Lakers iki teknik faul atışından da skor bulamadırlar. Rondo maçın sonlarına doğru çaldığı iki top ile maçın gidşini Lakers lehine olmasını engelledi. Son 20 saniyeyle Boston 6 sayı önde girdi. Lakers farkı kapatacak hamleler yapsa da maçın sonucu 96 – 89 Boston’un galibiyetiyle sona erdi.

Paul Pierce (BOS):
19 sayı - 6 ribaund - 5 asist
Kevin Garnett (BOS): 13 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 2 top çalma
Ray Allen (BOS): 12 sayı - 5 ribaund
Kobe Bryant (LAL): 33 sayı - 6 ribaund - 2 asist - 2 top çalma
Pau Gasol (LAL): 21 sayı - 6 ribaund - 3 asist - 2 blok
Lamar Odom (LAL): 10 sayı - 7 ribaund

İstatistikler: http://www.nba.com/games/20100610/LALBOS




9 Haziran 2010 Çarşamba

Geçmişten Günümüze Dünya Kupası...


1930 FİFA Dünya Kupası Uruguay
Takım: Sayısı: 13
Tarih: 13 Temmuz 1930 - 30 Temmuz 1930
Final: 30 Temmuz 1930
Maç Sayısı: 18
Atılan Gol: 70 ( ortalama 3.9 gol)
Toplam Seyirci: 513700 (ortalama 28538)
Kazanan: Uruguay
İkinci: Arjantin
Üçüncü: ABD
Dördüncü: Yugoslavya
Altın Ayakkabı: Guillermo STABILE (Arjantin)


1934 FIFA Dünya Kupası İtalya
Takım Sayısı: 16
Tarih: 27 Mayıs 1934 - 10 Haziran 1934
Final: 10 Haziran 1934
Maç: Sayısı: 17
Atılan Gol: 70 (ortalama 4.1 gol)
Toplam Seyirci: 358000 (ortalama 21058)
Kazanan: İtalya
İkinci: Çekoslovakya
Üçüncü: Almanya
Dördüncü: Avusturya
Altın Ayakkabı: Oldrich NEJEDLY (Çekoslovakya)


1938 FIFA Dünya Kupası Fransa
Takım Sayısı: 15
Tarih: 04 Haziran 1938 - 19 Haziran 1938
Final: 19 Haziran 1938
Maç sayısı: 18
Atılan Gol: 84 (4.7 maç başına ortalama gol)
Toplam Seyirci: 376177 (ortalama 20898)
Kazanan: İtalya
İkinci: Macaristan
Üçüncü: Brezilya
Dördüncü: İsveç
Altın Ayakkabı: LEONIDAS (Brezilya)


1950 FIFA Dünya Kupası Brezilya
Takım Sayısı: 13
Tarih: 24 Haziran 1950 - 16 Temmuz 1950
Final: 16 Temmuz 1950
Maç Sayısı: 22
Atılan Gol: 88 (4.0 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 1042675 (ortalama 47394)
Kazanan: Uruguay
İkinci: Brezilya
Üçüncü: İsveç
Dördüncü: İspanya
Altın Ayakkabı: ADEMIR (Brezilya)


1954 FIFA Dünya Kupası İsviçre
Takım Sayısı: 16
Tarih: 16 Haziran 1954 - 04 Temmuz 1954
Final: 04 Temmuz 1954
Maç Sayısı: 26
Atılan Gol: 140 (5.4 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 889970 (ortalama 34229)
Kazanan: Fedaral Almanya
İkinci: Macaristan
Üçüncü: Avusturya
Dördüncü: Uruguay
Altın Ayakkabı: Sandor KOCSIS (Macaristan)


1958 FIFA Dünya Kupası İsveç
Takım Sayısı: 16
Tarih: 08 Haziran 1958 - 29 Haziran 1958
Final: 29 Haziran 1958
Maç Sayısı: 35
Atılan Gol: 126 (3.6 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 905830 (ortalama 25880)
Kazanan: Brezilya
İkinci: İsveç
Üçüncü: Fransa
Dördüncü: Federal Almanya
Altın Ayakkabı: Just FONTAINE (Fransa)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: PELÉ (Edson Arantes do Nascimento) (Brezilya)


1962 FIFA Dünya Kupası Şili
Takım Sayısı: 16
Tarih: 30 Mayıs 1962 - 17 Haziran 1962
Final: 17 Haziran 1962
Maç Sayısı: 32
Atılan Gol: 89 (2.8 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 893166 (ortalama 27911)
Kazanan: Brezilya
İkinci: Çekoslovakya
Üçüncü: Şili
Dördüncü: Yugoslavya
Altın Ayakkabı: Florian ALBERT (Macaristan), Valentin IVANOV (Sovyetler Birliği), Drazen JERKOVIC (Yugoslavya), Leonel SANCHEZ (Şili), VAVA (Brezilya), GARRINCHA (Brezilya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Florian ALBERT (Macaristan)


1
966 FIFA Dünya Kupası İngiltere
Takım Sayısı: 16
Tarih: 11 Temmuz 1966 - 30 Temmuz 1966
Final: 30 Temmuz 1966
Maç Sayısı: 32
Atılan Gol: 89 (2.8 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 1601153 (ortalama 50036)
Kazanan: İngiltere
İkinci: Federal Almanya
Üçüncü: Portekiz
Dördüncü: Sovyetler Birliği
Altın Ayakkabı: EUSEBIO (Eusebio da Silva Ferreira) (Portekiz)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Franz BECKENBAUER (Federal Almanya)


1970 FIFA Dünya Kupası Meksika
Takım Sayısı: 16
Tarih: 31 Mayıs 1970 - 21 Haziran 1970
Final: 21 Haziran 1970
Maç Sayısı: 32
Atılan Gol: 95 (3.0 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 1603975 (ortalama 50124)
Kazanan: Brezilya
İkinci: İtalya
Üçüncü: Federal Almanya
Dördüncü: Uruguay
Altın Ayakkabı: Gerd MUELLER (Federal Almanya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Teofilo CUBILLAS (Peru)


1974 FIFA Dünya Kupası Federal Almanya
Takım Sayısı: 16
Tarih: 13 Haziran 1974 - 07 Temmuz 1974
Final: 07 Temmuz 1974
Maç Sayısı: 38
Atılan Gol: 97 (2.6 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 1822834 (ortalama 47969)
Kazanan: Federal Almanya
İkinci: Hollanda
Üçüncü: Polonya
Dördüncü: Brezilya
Altın Ayakkabı: Grzegorz LATO (Polonya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Wladyslaw ZMUDA (Polonya)


1978 FIFA Dünya Kupası Arjantin
Takım Sayısı: 16
Tarih: 01 Haziran 1978 - 25 Haziran 1978
Final: 25 Haziran 1978
Maç Sayısı: 38
Atılan Gol: 102 (2.7 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 1550424 (ortalama 40800)
Kazanan: Arjantin
İkinci: Hollanda
Üçüncü: Brezilya
Dördüncü: İtalya
Altın Ayakkabı: Mario KEMPES (Arjantin)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Antonio CABRINI (İtalya)
FIFA Fair Play Ödülü: Arjantin


1982 FIFA Dünya Kupası İspanya
Takım Sayısı: 24
Tarih: 13 Haziran 1982 - 11 Temmuz 1982
Final: 11 Temmuz 1982
Maç Sayısı: 52
Atılan Gol: 146 (2.8 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 2109723 (ortalama 40571)
Kazanan: İtalya
İkinci: Federal Almanya
Üçüncü: Polonya
Dördüncü: Fransa
Adidas Altın Top: Paolo ROSSI (İtalya)
Adidas Altın Ayakkabı: Paolo ROSSI (İtalya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Manuel AMOROS (Fransa)
FIFA Fair Play Ödülü: Brezilya


1986 FIFA Dünya Kupası Meksika
Takım Sayısı: 24
Tarih: 31 Mayıs 1986 - 29 Haziran 1986
Final: 29 Haziran 1986
Maç Sayısı: 52
Atılan Gol: 132 (2.5 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 2393031 (ortalama 46019)
Kazanan: Arjantin
İkinci: Federal Almanya
Üçüncü: Fransa
Dördüncü: Belçika
Adidas Altın Top: Diego MARADONA (Arjantin)
Adidas Altın Ayakkabı: Gary LINEKER (İngiltere)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Enzo SCIFO (Belçika)
FIFA Fair Play Ödülü: Brezilya


1990 FIFA Dünya Kupası İtalya
Takım Sayısı: 24
Tarih: 08 Haziran 1990 - 08 Temmuz 1990
Final: 08 Temmuz 1990
Maç Sayısı: 52
Atılan Gol: 115 (2.2 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 2516215 (ortalama 48388)
Kazanan: Federal Almanya
İkinci: Arjantin
Üçüncü: İtalya
Dördüncü: İngiltere
Adidas Altın Top: Salvatore SCHILLACI (İtalya)
Adidas Altın Ayakkabı: Salvatore SCHILLACI (Italya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Robert PROSINECKI (Hırvat)
FIFA Fair Play Ödülü: İngiltere


1994 FIFA Dünya Kupası ABD
Takım Sayısı: 24
Tarih: 17 Haziran 1994 - 17 Temmuz 1994
Final: 17 Temmuz 1994
Maç Sayısı: 52
Atılan Gol: 141 (2.7 maç başına ortalama gol
Seyirci Sayısı: 3587538 (ortalama 68991)
Kazanan: Brezilya
İkinci: İtalya
Üçüncü: İsveç
Dördüncü: Bulgaristan
Adidas Altın Top: ROMÁRIO (Romário de Souza Faria) (Brezilya)
Adidas Altın Ayakkabı: Oleg SALENKO (Rusya), Hristo STOICHKOV (Bulgaristan)
Yashin En iyi Kaleci Ödülü: Michel PREUDHOMME (Belçika)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Marc OVERMARS (Hollanda)
FIFA Fair Play Ödülü: Brezilya
FIFA En Eğlendirici Takım Ödülü: Brezilya


1998 FIFA Dünya Kupası Fransa
Takım Sayısı: 32
Tarih: 10 Haziran 1998 - 12 Temmuz 1998
Final: 12 Temmuz 1998
Maç Sayısı: 64
Atılan Gol: 171 (2.7 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 2785100 (ortalama 43517)
Kazanan: Fransa
İkinci: Brezilya
Üçüncü: Hırvatistan
Dördüncü: Hollanda
Adidas Altın Top: RONALDO (Brezilya)
Adidas Altın Ayakkabı: Davor SUKER (Hırvatistan)
Yashin En iyi Kaleci Ödülü: Fabien BARTHEZ (Fransa)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Michael OWEN (İngiltere)
FIFA Fair Play Ödül: England, Fransa
FIFA En Eğlendirici Takım Ödülü: Fransa



2002 FIFA Dünya Kupası Kore/Japonya
Takım Sayısı: 32
Tarih: 31 Mayıs 2002 -30 Haziran 2002
Final: 30 Haziran 2002
Maç Sayısı: 64
Atılan Gol: 161 (2.5 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 2705197 (ortalama 42268)
Kazanan: Brezilya
İkinci: Almanya
Üçüncü: Türkiye
Dördüncü: Güney Kore
Adidas Altın Top: Oliver KAHN (Almanya)
Adidas Altın Ayakkabı: RONALDO (Brezilya)
Yashin En iyi Kaleci Ödülü: Oliver KAHN (Almanya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Landon DONOVAN (ABD)
FIFA Fair Play Ödül: Belçika
FIFA En Eğlendirici Takım Ödülü: Güney Kore


2006 FIFA Dünya Kupası Almanya
Takım Sayısı: 32
Tarih: 09 Haziran 2006 - 09 Temmuz 2006
Final: 09 Temmuz 2006
Maç Sayısı: 64
Atılan Gol: 147 (2.3 maç başına ortalama gol)
Seyirci Sayısı: 3359439 (ortalama 52491)
Kazanan: İtalya
İkinci: Fransa
Üçüncü: Almanya
Dördüncü: Portekiz
Adidas Altın Top: Zinedine ZIDANE (Fransa)
Adidas Altın Ayakkabı: Miroslav KLOSE (Almanya)
Yashin En iyi Kaleci Ödülü: Gianluigi BUFFON (İtalya)
En İyi Genç Oyuncu Ödülü: Lukas PODOLSKI (Almanya)
FIFA Fair Play Ödülü: İspanya, Brezilya
FIFA En Eğlendirici Takım Ödülü: Portekiz

Bilgiler FİFA.com sitesinden alınmıştır. http://www.fifa.com/worldcup/archive/index.html